İsmail Halkı

Müslüman

Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler, tek Tanrı'ya inandıklarını söylerler. Demek tek Tanrı'ya inanan üç din var. Bunlara bakacağız.

Kutsal Kitabın Yaratılış 16.cı bölümünden İbrahim'in eşi Saray olduğu, Sarayın ısrarı üzerinde de ikinci aldığı eş Hacer olduğu okuyoruz. İslamiyet orada başlamadıysa da, tohumu oradan çıktı.

Bu olayın temeli kusursuz kutsal Tanrı'ya değil, iki insanın Tanrı'ya yardım etmeye çalıştıkları yüzünden oldu. Tanrı'nın amacı okuyunca belli: yaşları geçmiş, dolaysıyla olağanüstü, sadece Tanrı'nın yaratabilecek bir çocuk doğsun istemişti.

Şuan ki Yahudilere karşı kin beslemeler bundan gelir. İshak bir mucizeyle doğdu ve İsmail kin besledi. İshak'ın soyu dünya'nın kini görür, ve İsmail'in soyu İsrail'e karşı kudurur.

Genel konuşuyoruz tabii, her insan aynı şeye uymak zorunda değil, insandan insana değişir.

Müslümanların bizimle iki sorunu var: İsrail ve İsa. Yani kabul etmedikleri ikisi tüm Kutsal Kitabı kapsar. O yüzden sözleri okumuyorlar ve hazineleri ve bilgilenmeyi kaçırıyorlar.

Yahudi

Başlangıçta... din yoktu. Elohim vardı, yani Yaradan Tanrı vardı. Musa peygamberi Yaratılış ile birlikte beş kitap İbranice 'de yazdı.

Yahudilik Tanrı'nın kurduğu tek din, din olarak çağırmadıysa da. İnsan din der, ama RAB bu doğru, şu yanlış der. Yaşamak istersen bunu yap, şunu yapma; bu bereket, şu lanet der.

RAB Yahudileri onayladı. Yanlış yapmadılar mı? yaptılar. Herkes günahkar, herkes yanlış yaptı. İki yanlış da bir doğru etmez, hiç bir yerde, hiç bir zaman. RAB cezaları kesse de, insan kesmeye kalkarsa RAB ona karşı savaşacak. İsrail RAB'bin Yahudilere emanet ettiği ülkesidir.

Kim İsrail'e karşı gelirse kıyamet günü görecek. Yahudilerle alakası yok, Tanrı'nın ülkesi diye. İsa Mesih'in ikinci gelişinde İsrail'in düşmanları ve tüm kötüleri yok etmek için inecek.

"Kentin dışında çiğnenen masaradan kan aktı. Kan, 1 600 ok atımı kadar yayılıp atların gemlerine dek yükseldi." Vahiy 14:20

Hristiyan

Hristiyan olsak da İsa Mesih'e inandık diyedir. Yoksa Konstantin'in kurduğu Hristiyanlığı savunacak değiliz. İmanlıları elde etmek istedi ve becerdi. Hristiyan sözcük aslında baştan bir hakaretti ve tutuklayacak sebepti.

O güne kadar imanlılar öldürülüyordu. Aslanlara yediriliyordu, bir çok çeşit şekillerde öldürülüyorlardı. Ölümden beter bir şey var: düşmanla uzlaşarak imanı tehlikeye atmak. Böylece Hristiyanlık fazla sulu, içi boş bir çorba gibi çıktı uzun süreler.

Yine de yok olmadı. Çünkü gerçek, RAB'be ve sözüne sadık imanlılar hep vardı ve hep olacak. Çünkü Tanrı'nın Kutsal Ruhu insana geldi mi, kimse sesi duymaz, kimse fark etmez. Böylece imanlılık sırf Tanrı ile imanlının arasında kalan bir şey.

Sonuç Olarak

Kim haklı sormayalım, rica ederim. Rekabet ruhu atalım gitsin, bize yakışmaz. Tek Tanrı Var. Gurur, kibirden hoşlanmaz. Alçakgönüllülere bayılır. Kardeşlerin arasını bozanı değil, yapanı sever.

Herkes için geçerli din:

"Dindar olduğunu sanıp da dilini dizginlemeyen kişi kendini aldatır. Böylesinin dindarlığı boştur. Baba Tanrı'nın gözünde temiz ve kusursuz dindarlık, kişinin sıkıntı çeken öksüzler ve dullarla ilgilenmesi ve kendini dünyanın lekelemesinden korumasıdır."

İncil, Yakup 1:26-27

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, belki de ölmeyeceğiz. Hayatta olan ölenler dirildiğini görecek. İmanlı olan göklere alınacağı beklesin. Kötü günler olacak, sonra RAB kötüleri yargılamadan imanlıları göklere alacak, korunmada olacağız.